Grigori Rasputin, Rusya’nın son çarının ailesinin danışmanı olarak çalışan bir mistik ve manevi liderdir. Rasputin, 22 Ocak 1869’da Rusya’nın Tobolsk kentinde doğdu. Çar II. Nikolay ve karısı Aleksandra’nın en küçük oğlu Aleksey’in hemofili hastalığına çare bulduğu iddiasıyla sarayda etkili bir danışman haline geldi.
Rasputin, sarayda birçok düşman edinmesine rağmen, Aleksandra tarafından korundu ve çarın güvenini kazandı. 1916 yılına kadar süren bir dizi skandalla çevrili hayatından sonra, 30 Aralık 1916’da bir suikast sonucu öldürüldü.
Rasputin, Rusya’da hem saygı gören bir mistik hem de ahlaki açıdan tartışmalı bir figür olarak hatırlanmaktadır. Onun hayatı ve ölümü, Rusya tarihindeki son dönem Romanov hanedanlığına ve devrim öncesi döneme dair birçok tartışmaya neden oldu.
Grigori Rasputin Hayatı
Grigori Rasputin, 22 Ocak 1869’da Rusya’nın Tobolsk kentinde fakir bir köylü ailesinde doğdu. Çocukluğunda okuma yazma öğrenemedi ve tarım işleriyle uğraştı. Ancak daha sonra, kendisine mistik güçler atfedildi ve dini bir hayat yaşamaya başladı.
Rasputin, özellikle çar ailesi içindeki hemofili hastalığıyla mücadele eden prens Aleksey’in tedavisindeki etkisi nedeniyle ün kazandı. Aleksandra, Aleksey’in tedavisinde Rasputin’in tavsiyelerine başvurdu ve oğlunun sağlığındaki iyileşmeler onun güvenini kazanmasına neden oldu.
Rasputin, sarayda birçok düşman kazandı ve birçok skandala karıştı. Birçok dedikodu, ilişkileri, fuhuşa yatkınlığı ve çarın karısı Aleksandra’ya duyduğu aşk iddiaları hakkında dolaştı. Ancak Aleksandra, onun tavsiyelerine ve desteğine hala güvendi.
1914’te I. Dünya Savaşı patlak verdi ve Rusya’nın savaştaki kötü performansı, Rasputin’in rolünü daha da tartışmalı hale getirdi. Birçok kişi, çar ailesinin Rasputin’i uzaklaştırması gerektiğini düşündü ve onun öldürülmesiyle sonuçlanan bir dizi suikast girişimi oldu. Nihayetinde, 30 Aralık 1916’da, Prens Felix Yusupov tarafından öldürüldü.
Rasputin, Rusya tarihindeki son dönem Romanov hanedanlığına ve devrim öncesi döneme dair birçok tartışmaya neden oldu. Onun hayatı ve ölümü hakkında birçok söylenti ve efsane yayıldı ve günümüzde bile hala birçok insan tarafından ilgiyle takip edilmektedir.
Grigori Rasputin Ölümü
Grigori Rasputin’in ölümü, Rusya tarihinin en ünlü suikastlarından biridir. 1916 yılının sonlarında, Prens Felix Yusupov, Rasputin’i öldürmek için bir plan yaptı.
Yusupov, Rasputin’i sarayındaki bir odada buluşmaya ikna etti ve ona pastalar ve şarap ikram etti. Ancak Yusupov’un Rasputin’e ikram ettiği yiyecek ve içecekler zehirli değildi ve Rasputin, kendisine yapılan suikast girişimini fark etti.
Yusupov, Rasputin’i ateş açarak öldürmeye karar verdi. Ancak Rasputin, bir şekilde ateşten kaçmayı başardı ve bahçeye kaçtı. Ancak Yusupov ve diğer suikastçılar, Rasputin’i takip ederek yeniden ateş açtılar. Bu kez, Rasputin öldü.
Rasputin’in cesedi, Moika Nehri’ne atıldı. Cesedi daha sonra nehirde bulundu ve otopsi yapıldı. Otopsi, Rasputin’in çekişmesinin boğulmaktan değil, ateşli silah yaralanmalarından kaynaklandığını gösterdi.
Rasputin’in ölümü, Rusya’da büyük bir yankı uyandırdı ve saray çevresindeki çekişmeleri daha da artırdı.
Yorum Yok