Duygusal atıştırma dünyada pek çok kişinin ortak problemidir. Ancak ne yazık ki bir problem olduğu göz ardı edilir ve genellikle kilo almaya etkisi pek tartışılmaz. Duygu değişimleri insanları yemek yemeye yöneltebilir. Sıkıntıdan, üzüntüden ve hatta utanmadan bile yemeğe sarılmak mümkündür. Duygu değişimleri ile sürekli atıştıran insanlar içinse kilo almak kaçınılmazdır. Kilo alarak mutsuz olan insan yine bu mutsuzluk sonucu yemek yemeye başlar ve ne yazık ki bir kısır döngü içinde bulunur.

Duygusal olarak yemek yiyen insanlar diyetlerinde pek başarılı olamaz. Bu yüzden duygusal yeme problemi mutlaka teşhis edilmeli ve diyet bundan sonra başlatılmalıdır.

Duygusal yemek yemede, yemek bir ferahlama mekanizması olarak kullanılır. Genellikle bunalım ve stresle görülse de basit olarak can sıkıntısından oluşur. Bu kişiler yemeklere büyük bir arzu duymasalar da yemek yeme seansları gerçek hayattan uzaklaşmalarına ve diğer herzeyi gözardı etmelerine neden olur yani kısacası unutmaya yarar.

Duygusal yemek/ atıştırmak konusunda bazı yiyecekler daha çok tercih edilmektedir. Genellikle kişilerin beğenilerine göre değişse de pek çok kişi kızartmalar, fast food ürünleri, çikolata, dondurma gibi sağlıksız gıdaları tüketmektedir.

Duygusal yiyicilerde tek önem taşıyan yemek yeme esnasında iyi hissetmeleridir. Ancak duygularımız çok sık değişir ve bu ciddi yeme sorunlarına neden olabilir. Bulumia hastalığı en çok duygusal yemek yiyicilerde görülür. Çünkü yaptıkları diyetler başarılı olamaz ve kilolardan kurtulmak için başka yöntemlere başvururlar.

Nelere Dikkat Edilmeli?

Duygusal yeme problemini çözmede ilk adım hangi duygu durumlarının kişiyi yemeye yönlendirdiğinin tespitidir. Kişi nelerden kaçınmak için, ne zaman, neler hissederken yemek yemektedir.

İkinci olarak ise açlık işaretlerini öğrenmesidir. Duygusal yiyiciler genellikle yemek yerken aç değillerdir.

Bir sonraki adımda duygusal yiyicilerin alışveriş düzenlerini değiştirerek abur cubur almaması, her duygu değişikliğine ellerini altında bir şey bulundurmamanın sağlanmasıdır.

Son olarak bu kişiler kendilerini meşgul edecek ortamlar hazırlamalı ve duygu değişikliklerini bu şekilde tolere etmelidir. Kişi kendini rahat hissettirecek bir uğraş içine girdiğinde yemek yemekten uzak durabilecektir.