Bilimsel deneyler insanlığın ilerlemesinin temel taşlarından biridir. Araştırmacılar genellikle çalışma yürütme etiği kural ve düzenlemelerine uymakla yükümlüdür. Bununla birlikte, her zaman haddini aşan bilim insanları olmuştur. Bu yazımızda sizlere İnsan Üzerinde Yapılmış En Korkunç Deneyleri aktaracağız.

Canavar Deneyi

Canavar Çalışması aslında çocuklarda kekemelikle ilgiliydi. 1939’da Iowa Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı Wendell Johnson ve Mary Tudor, 22 yetim çocukla korkunç bir deney hakkında çalışma yürüttüler. Çalışma şu soruyla ilgiliydi: Çocuklar artık kekeme olarak muamele görmediğinde konuşmayı etkiler mi ve daha önce normal konuşan bir kişinin konuşması değişir mi? Çocuklar iki gruba ayrılmıştır.

Bir gruptaki çocuklar pozitif konuşma terapisi almış ve akıcılıkları için sürekli olarak övülmüştür. Diğer grup ise, yaptıkları herhangi bir konuşma bozukluğu nedeniyle küçümsendikleri ve azarlandıkları olumsuz konuşma terapisi almışlardır. Sonunda, deneyden önce normal konuşan ikinci gruptaki çocuklarda konuşma sorunları ortaya çıkmıştır. Deneye Canavar Çalışması adı verildi çünkü Johnson’ın bazı meslektaşları bir hipotezi doğrulamak için yetimler üzerinde araştırma yapılmasından dehşete düşmüşlerdir. Çalışmalarının sonuçlarını hiçbir zaman yayınlamadılar.

Tuskegee Frengi Deneyi

1932’den 1972’ye kadar ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, Tuskegee Enstitüsü ile işbirliği içinde tedavi edilmemiş frengi üzerine araştırmalar yürütmüştür. Frenginin penisilin ile kolayca tedavi edilebileceği 1940 yılında zaten biliniyordu, ancak doktorlar hastalığın ilaç tedavisi olmadan nasıl gelişeceğini görmek istediler. Çiftçilerin kan bağışında bulunmalarını sağlamak için, normalde karşılayamayacakları ücretsiz tıbbi tedavi sözü verildi. Her muayeneden sonra onlara yem olarak sıcak bir yemek de verildi. Elbette, çiftçilerin tamamı siyah ve bilim insanlarının tamamı beyaz olduğu için, bu çalışma sadece etik dışı değil, aynı zamanda son derece ırkçıdır. Enfekte olan 399 kişiden 28’i doğrudan, 100’ü ise frenginin dolaylı komplikasyonları nedeniyle ölmüştür.

Nazilerin Deneyleri

İnsanlığa karşı işlenen suçlardan bahsettiğimizde, Nazilerin her zaman ön planda olduğunu söylemeye gerek yok. Daha doğrusu, daha kötüsü olamazdı. Örneğin Eduard Wirths ve Josef Mengele yönetiminde aşağıdaki zalim deneyler gerçekleştirilmiştir:

• “Yeni bir yaratık” ortaya çıkıp çıkmayacağını görmek için ikizler ve üvey kardeşler birbirine dikildi.
• Soğuğun etkilerini incelemek için insanlar buzlu suya atılmış ve ardından tam olarak ne zaman öldükleri not edilmiştir. Özellikle Rus esirler bu amaçla “kullanıldı” çünkü Almanlar onların soğuğa karşı genetik olarak dirençli olmalarından korkuyordu.
• Naziler, deniz suyuyla yaptıkları testler için 90 Romanı yiyecek ve içme suyu olmayan bir odaya kapatmış ve onlara sadece bir kova tuzlu su vermiştir. Kurbanlar o kadar çok susuz kalmışlardı ki, birisi yerleri yeni sildiğinde çaresizlikten yerleri yalıyorlardı.

Sivrisinek Deneyi

Sivrisineklerin bir insanın kanını tamamen kurutabileceği fikri ürkütücüdür. Amerikalı araştırmacılar, yetişkin bir insanın hayat damarlarını tamamen kurutmak için yaklaşık 1,2 milyon sivrisinek gerektiğini hesaplamışlardır Kolları, bacakları ve vücutlarının üst kısmı açıkta kalacak şekilde açık havada durdular ve yumurtadan yeni çıkmış ve dolayısıyla son derece aç sivrisinek sürüleri tarafından rahatsız edildiler. Dakikada 9.000 sivrisinek üzerlerine üşüşüyordu! Bu hızla giderse, sadece iki saat sonra kanlarının yarısını kaybedecekler ve kansızlıktan öleceklerdi. Tam zamanında kurtulmayı başarabildiler.